TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP 20. Olağanüstü Kurultay Oturumu’nun ikinci gününde konuştu
CHP, artık iktidar olmayacağına inanan, partiyi yönetmeyi, ülkeyi yönetmenin önüne koyanların partisi değildir; olamaz. Zira, CHP, artık Türkiye’nin birinci partisidir. CHP, artık bir iktidar partisi olmalıdır. Herkes bilecek ki; CHP, iktidarı istiyor ve iktidara yürüyor. Hatta koşuyor” dedi. Türkiye’de, uzunca müddettir siyaset alanının yargı eliyle dizayn edilmeye çalışıldığının altını çizen İmamoğlu, “Sandıkta başa çıkamayınca, yargıyı sopa üzere kullanmaktan, üzerimize kılıç üzere sallamaktan imtina etmiyorlar. Aslı, astarı olmayan, ceviz kabuğunu doldurmayacak işlerden soruşturmalar, iddianameler, davalar, siyasi yasaklar gırla gidiyor. Gayelerini biliyoruz. Hepsini tanıyoruz. Yenemeyeceklerini anladıkları rakiplerini, yargıya alet ederek, yarış dışı bırakmaya çalışıyorlar. Lakin bilsinler ki; yargısal tacizlerle sonuç almaları mümkün değildir. Er meydanında töreyi bilen pehlivan ne yapmaz? Faul yapmaz. Geleneği, fazileti, ahlakı bilen hakem ne yapmaz? Taraf tutmaz. Siyasette rekabetin denklemi, mahkemelerde kurulmaz, kurulamaz. Bu denklemi siz kurmadınız ki, siz bozasınız. Bozamayacaksınız. Bozdurmayacak bu millet. Siyasi yarışın denklemini kim kurar? Millet kurar. Kim bozar? Millet bozar. 23 Haziran’da sizi demokrasi tokadıyla uğurladıkları üzere, tekrar uğurlayacaklar” diye konuştu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) 20. Harika Kurultay Oturumu’nun ikinci gününde devam etti. Söğütözü’ndeki Ankara Ticaret Odası Gordion Salonu’nda düzenlenen ikinci gün oturumlarında; CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu ile Tarihi Kentler Birliği ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş birer konuşma yaptı. CHP’nin 9 Eylül’de 101’nci kuruluş yıldönümünü kutlayacağını belirten İmamoğlu, sonunda ayakta alkışlandığı konuşmasında özetle şu sözleri kullandı.
“HEDEFİMİZ İKTİDAR”
“CHP değişti. Amacımızın iktidar olduğunu, bu salonda bilmeyen var mı? Bizim gayemiz, iktidar. İktidar olmalıyız. Bu memleketin, bize ve anlayışımıza gereksinimi var. Her adımımızın bu amaçla bir ilgisi var. Her CHP’linin, Genel Liderimizin, MYK üyesi arkadaşlarımın, belediye liderlerimizin, partimizin vilayet, ilçe yöneticilerinin, tüm delegelerimizin, bütün örgütümüzün, her birinin artık her kararında, her adımında kendisine sorması gereken tek bir soru var. ‘Bu karar ya da adım, bizi iktidara yaklaştırıyor mu ya da iktidar amacına bir katkı yapıyor mu, bir ziyanı var mı’ diye sorgulamak zorunda. Attığımız adım, yaptığımız iş, söylediğimiz kelam, birbirimize takındığımız tutum, vatandaşla konuşma biçimimiz, bizi iktidara yaklaştırıyor mu, uzaklaştırıyor mu? Daima bu soru zihinlerimizde yankılanmalı. Bu yaptığım bizi iktidara koşturuyor mu uzaklaştırıyor mu? Bu soruyu kendine, her gün değil, ibadet eder üzere, günde beş kere sorması gerekir.”
“HER SEÇİMİ KAZANMAK İÇİN ÇOK DEĞERLİ BİR KAİDE VAR”
“Unutmayalım ki; 2019’dan sonra da başta Ankara ve İstanbul olmak üzere, 11 büyükşehiri kazanmanın yarattığı heyecanla, genel seçimlerin de basitçe kazanabileceğine dair bir algı oluşmuştu. Hepimiz bunu gördük, biliyoruz. Maalesef bu yanlış algının, bu yanlış sürece bakışın çok ziyanını gördük. Artık çok düzgün biliyoruz ki; her seçim, başkadır. Her seçim, farklı sürprizlerle doludur. Her seçimin öbür stratejileri olmak zorundadır. Ama her seçimi kazanmak için çok kıymetli bir kaide var: Ortak akılla hareket etme şartı. Bize seçimi kazandıracak hakikat kararları, tüzüğümüzün öngördüğü en demokratik ve en iştirakçi süreçleri işleterek, ortak akılla alabiliriz. Bizlerin bu manada her türlü sorumluluğu değerli, halka yüzü dönük olması çok kıymetli. Türkiye; milletçe, toplum olarak, seçtiklerinden icraat bekliyoruz. İcraatçı, etkin, üreten yöneticiler ister. Her vakit böyledir. Her ülkede böyledir. Neden istemesin ki? Siyaset dediğimiz şey, ortalama bir yurttaş için, kendini inançta, özgür ve refah içinde hissetmesini sağlayacak bir idare arayışı demek değil midir? Tam da budur.”
“İŞİMİZ SIKINTI MU? VALLAHİ GÜÇ DEĞİL”
“İşimiz güç mu? Vallahi sıkıntı değil. Aklın ve bilimin rehberliğinde, kurumsallaşmanın, birlikte olmanın, bütünleşmenin kuralıyla çok çalışmamız, titiz çalışmamız, disiplin içerisinde olmamız ve ahlaklı çalışmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Bu kadar. İşte biz de bu memleketin aklın ve bilimin rehberliğinde, çalışkan, disiplinli, titiz, ahlaklı insanları olduğumuza nazaran; yapmamız gereken iki şey var. Millet, bize lokal seçimlerde dedi ki; ‘Şehirleri sizin adaylarınızın daha âlâ yöneteceğine inanıyoruz ve o yüzden belediyeleri size emanet ediyoruz.’ Bize inandılar. Ancak seçmen bizi tarıyor, gözlüyor, bize bakıyor. Şimdi bize, ‘Ülkeyi siz net olarak yöneteceksiniz’ demedi. Diyecek. Biz, bu sürecin en değerli lokomotifiyiz. Seçme bize bunu demeden, iki şeye bakacak: Birincisi; bize güvenip, belediye liderleri olarak, emanet ettiği belediyelerimizi nasıl yönettiğimize didik didik ederek bakacak. Belediyelerimizi uygun yönetemediğimize kanaat getirirse, iktidarı bize vermez. Onun için, bugün belediye başkanı olmuş her arkadaşım, zannetmesin yalnızca beldesini, yalnızca ilçesini, yalnızca vilayetini, yalnızca büyükşehiri temsil ediyor. Unutmayalım ki; her belediyemiz mercek altındadır. Belediyelerimizin başarısı, iktidar yolunda bizler için çok büyük bir kaldıraç. Başarısızlığıysa, Allah korusun, ülkemizi geleceğine dolanacak taş olacak. Onun için sorumluluğumuz çok büyük.”
“YENİ, PIRIL PIRIL, GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE TAAHHÜDÜNE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
“İkinci husus; iktidarımızda, yurttaşlarımızın daha âlâ bir hayat elde etmelerinin, daha yeterli bir süreçle karşılaşacaklarına olan inançlarını yükseltmek onları ikna etmemizdir. Bunun için de üç şeye gereksinimimiz var. Yeni, pırıl pırıl, güçlü bir Türkiye taahhüdü. Tam da üretme vakti gelmiştir. Tam da onun için buradayız. Bugün, Genel Liderimiz ve bütün takımıyla birlikte hazırladığı, Genel Sekreterimizin de az evvel tabirleriyle süreci tariflediği program süreci. Dünya, esaslı bir değişimden geçiyor. Haritalar değişiyor. Güç istikrarları değişiyor. Bölgesel dinamikler değişiyor. Ekonomik paradigmalar değişiyor. Türkiye, değişen bu dünyada kendisine yeni bir yer arıyor. Partimizin, hiçbirimizin içine kapanmadan, hem ülkemize hem global seviyede fikir kuruluşlarından akademiye, kanaat dünyasından sivil topluma, iş dünyasından emek dünyasına ve bütün toplumsal hareketlere kadar, her alanda, yeni bir ve güçlü bir kıssa yazmak için, ortak akıl toplama vakti gelmiştir. Bugün onun gongu çalıyor. Daima birlikte bu yola çıkıyoruz. Hepimizin yolu açık olsun.”
“BURADAN O DENLİ BİR ŞEY ÇIKARMALIYIZ Kİ…”
“Kıymetli yol arkadaşlarım, sevgili kardeşlerim; dostun da düşmanın da gözü burada. Buradan bu süreçte o denli bir şey çıkarmalıyız ki, iktidar yolumuz açık ve daima birlikte yükümüzü omuzlanmış bir halde çıkmalıyız. Buradan o denli çıkmalıyız. O denli çıkalım ki, bizi deva olarak gören gözü yaşlı analarımızın, memleketine tutunmak isteyen pırlanta gençlerimizin gönlü ferahlasın. Toprağından kopamayan, yüz tutmuş çiftçimizin, minimum fiyata mahkum edilmiş işçimizin, haysiyet gayreti veren emeklimizin umudu tazelesin. Buradan daima birlikte o denli çıkalım ki; 101 yıl sonra, bir defa daha büyük bir sıçrama yapacak azimle, iradede birleştiğimizi, bize baktığında vatandaş görsün. Burada bu türlü bir çıkalım ki; yıllardır bu partiyi karıştırmak için, her türlü imkanı kullananların, yakın etraflarına özel televizyon kurduranların, trol ordularını besleyenlerin heveslerini, var mısınız kursaklarında bırakmaya? Zira, halkımız nazarındaki yeganeyi iktidar alternatifi kim biliyor musunuz? Biziz biz. İktidar alternatifi yalnızca biziz. Bu hayallerini heba edemeyiz. Buradan çıkalım ve milletimize Türkiye’yi zenginleştirecek, adil ve güçlü toplumsal devleti inşa edecek bir vizyona ve takıma sahip olduğumuzu daima birlikte gösterelim. Milletimiz bunu gördüğünde, hiç kuşkumuz olmasın, tereddüt etmeden hepimizi, bu anlayışı iktidara taşıyacak. Biz; eşimiz, dostumuzla değil, 86 milyon milletimizin evlatlarıyla bu milleti ayağa kaldıracağız. Onlarla çalışacağız. Telefon etmeden bizi iktidara taşıyacaktır. Tıpkı 2024 seçimlerinde bizi birinci parti olarak çıkarttıkları üzere.”
“ORTAK AKIL YOKSA, TEK ADAMLIK VARDIR”
“Buna hazır olduğunuzu, milletimize hissettirin. Buna var mıyız, diye kendinize bir sorun. İçinizden o sesi bir alın bakalım. Hissedin o sesi. Buna var mıyız? Evet, buna var mıyız arkadaşlar? O ‘var mıyız’ yanıtını bulduğumuz an, bu iş başarıılacak demektir. Kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Paşa, Kurtuluş Savaşı’nı, Gazi Meclis’te kurduğu meclis hükümeti eliyle verdi. Savaş anında millet meclisi, hangi millete nasip olur? Yani memleketin en sıkıntı vaktinde, demokrasiden milim sapmadı. 100 yıl öncesinde, dünyanın hiçbir yerinde, bırakın o denli bir demokratı, bu türlü bir demokrat anlayışın emaresini bile okumadık. Milletin temsilcisi, meclisi çalıştırır. Zira, demokrasi yoksa, ortak akıl yoktur. Ortak akıl yoksa, ne vardır biliyor musunuz? Tek adamlıktır. O yolun sonunun da iyi olmadığını, daima bir arada yaşadık, o denli değil mi? Bu nedenle, ülkemizde demokrasiyi getirmek için gayret eden bizler, partimizin daha da demokratikleşmesi için dün çalıştık, bugün çalışıyoruz, yarınlarda çalışmaya devam edeceğiz. Onun için ön seçimi savunduk, savunuyoruz. Delegemiz de ön seçimle ilgili yeni düzenlemelere, daha güçlü bir omuz verdi. Artık milletvekillerimizin yüzü, halka daha fazla dönük olmak zorunda.”
“YOLDAŞLIK HUKUKUNDAN MİLİM SAPMAYACAĞIZ”
“Ben daima söylerim: Partimiz kutsal değildir. Partimiz; kutsal olan milletimize, devletimize, bayrağımıza, bu cennet vatana hizmet etmekteki aracı kurumumuz. Bu türlü bakmalıyız. Partiyi kutsallaştırırsak, parti devleti anlayışına yanlışsız gideriz. Bizim kutsalımız bu milletin evlatları, devletimiz, bayrağımız, cennet vatanımız. Yoldaşlık hukukudur tesis etmek istediğimiz. Bu hukuktan milim sapmayacağız. Sapanları ikaz etmekten çekinmeyeceğiz. TV ekranlarından değil, bu kürsüde, partimizde, yüz yüze, bir ortada. Birbirimizi incitmenin bize bir yararı yok. Kucaklayacağız, sarılacağız. İncinmek ne kadar berbatsa, incitmek onun daha fazlası makus. Pirimiz ne demiş? İncinsen de incitme. Kurban olayım sana. İşte bu değişim süreci boyunca, azalmanın değil, tam bilakis çoğalmanın çoğalmanın peşinde olacağız. Küçük hesapların değil, büyük maksatların yolcusu olma iradesine koşacağız, o iradede çelikleşeceğiz. Devir sıralamalarıyla, kimsenin yolunun tıkanmasına müsaade vermeyeceğiz. Onun için ben yol arkadaşlığını, ekip arkadaşlığını çok seviyorum. Yorulanın, bayrağı yeni bir arkadaşımıza teslim etmesini, gururla teşvik edeceğiz.”
“MÜZMİN MUHALEFET’ DEVRİ BİTMİŞTİR, TARİHE GÖMÜLMÜŞTÜR”
“Milletimizin, CHP’li belediye liderlerine emanet ettiği mahallî idarelerin çok dürüst, adil ve marifetle yöneteceği bir periyodu, inşallah daima birlikte, hoş ve güzel liderlerimizle, CHP’li liderlerin yönettiği kentlerimizde hayat kalitesi süratle yükselecek, halkçı belediyecilik anlayışıyla, tüm vatandaşlarımıza, ayrımsız ve eşit hizmet verilecek. Temennimiz, isteğimiz, dileğimiz bu. Belediye liderleri olarak, birbirimize yardım edeceğiz. Dayanışmayı büyüteceğiz. Birbirimizin üzerinde gözümüz ve elimiz olacak. Moral vereceğiz. Zira bizim anlayışımız; hepimiz birimiz, birimiz hepimiz içindir. Yalnızca lokal idarelerde değil, hayatın her alanında, bir kelimeyi unutacağız parti içerisinde. ‘Ben’ değil, ‘biz’ diyeceğiz. Uygar bir rekabetin önce parti içinde, sonra da ülkemizde oluşmasını daima birlikte öncülük edeceğiz. Siyasette, şeffaflık ve hesap verebilirlik düzeneklerinin oluşması için, durmaksızın çalışacağız. Artık ne bitmiştir biliyor musunuz? ‘Müzmin muhalefet’ periyodu bitmiştir, tarihe gömülmüştür. CHP değişmektedir. CHP, artık iktidar olmayacağına inanan, partiyi yönetmeyi, ülkeyi yönetmenin önüne koyanların partisi değildir; olamaz. Zira, CHP, artık Türkiye’nin birinci partisidir. CHP, artık bir iktidar partisi olmalıdır. Herkes bilecek ki; CHP, iktidarı istiyor ve iktidara yürüyor. Hatta koşuyor. O bakımdan bu, çok değerli bir süreç.”
“UZUNCA MÜDDETTİR SİYASET ALANI, YARGI ELİYLE DİZAYN EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
“Türkiye’de, uzunca müddettir siyaset alanı, yargı eliyle dizayn edilmeye çalışılıyor. Hiçbir rekabette, yarışta kurallar, oyun başladıktan sonra değiştirilmez. Gördünüz mü o denli bir oyun? Oyun değil. Adil rekabette, kirli eller müdahale etmez, edemez. Sandıkta başa çıkamayınca, yargıyı sopa üzere kullanmaktan, üzerimize kılıç üzere sallamaktan imtina etmiyorlar. Aslı, astarı olmayan, ceviz kabuğunu doldurmayacak işlerden soruşturmalar, iddianameler, davalar, siyasi yasaklar gırla gidiyor. Gayelerini biliyoruz. Hepsini tanıyoruz. Ne kendileri ne de izledikleri yol, bize yabancı değil. Yenemeyeceklerini anladıkları rakiplerini, yargıya alet ederek, yarış dışı bırakmaya çalışıyorlar. Daha evvel yaptılar. Lakin bilsinler ki; yargısal tacizlerle sonuç almaları mümkün değildir. Ne bir evvelki genel liderimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na ne de bana ne de başka arkadaşlarımıza ya da diğer siyasi kişiliklere ya da kimliklere bu stil açtıkları, açacakları davalarla insanları, ki başta bizi, yolumuzdan ayıramazlar, emellerine ulaşamazlar. Er meydanında töreyi bilen pehlivan ne yapmaz? Faul yapmaz. Geleneği, fazileti, ahlakı bilen hakem ne yapmaz? Taraf tutmaz. Siyasette rekabetin denklemi, mahkemelerde kurulmaz, kurulamaz. Bu denklemi siz kurmadınız ki, siz bozasınız. Bozamayacaksınız. Bozdurmayacak bu millet. Siyasi yarışın denklemini kim kurar? Millet kurar. Kim bozar? Millet bozar. 23 Haziran’da sizi demokrasi tokadıyla uğurladıkları üzere, tekrar uğurlayacaklar.”
“BU BÜYÜK MİLLET, KALBİNDE YER AÇTIĞINI; İKTİDARIN TERTİBİYLE, TEHDİDİYLE, ENDİŞESİYLE TERK ETMEZ”
“Bu büyük millet, kalbinde yer açtığını, iktidarın tertibiyle, tehdidiyle, dehşetiyle terk etmez. Biz; milletimizle birlikte, ülkemiz için yeni bir rota inşa ediyoruz. Biz, o yoldayız. İktidarın gittiği fakirlik, otoriterlik, keyfilik rotası. Bizim orada değil; eşit, özgür, onurlu yurttaşların demokratik, güçlü ve güçlü devlete sahip olmalarının rotasıdır. Ceddimizin, Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği muasır medeniyetler rotasıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar; ne bizi ne de bu aziz milleti tarihi, bu kutsal akdimizden asla uzaklaştıramayacaklar. Kolaysa denesinler. Bildiklerini yapsınlar. Halep oradaysa, arşın da buradadır. Ne yaparsa yapsınlar, yeniden kazanacağız, yeniden kazanacağız. Daha büyük kazanacağız. Bilsinler ki; bu millete hizmet etmekten, onun sesini ses olmaktan, çocuklarımıza, gençlerimize umutlu bir gelecek sunmak için var gücümle çalışmaktan asla vazgeçmeyeceğim. Bizim tek gücümüz var; milletimiz. Bizi bu ülkenin en büyük ve birincisi yapan aziz halkımız, bizi güçlü kılan şeydir. Doğruluk ve milletimizle olan sevgimiz, ülkemizin geleceğine olan sarsılmaz inancımız yolumuzun pusulasıdır. Sevgili kardeşlerim, benim bu büyük millete olan inancım tam. Biliyorum ki; Türkiye, yeni dünyada hak ettiği yeri alacak. Devletimizi adil, demokratik ve güçlü yapacağız. Kim yapacak? Biz yapacağız. Biz, ülkemizi özgür kılacağız. Hem de çok yakın bir gelecekte, milletle yine büyük bir kıssa yazacağız. Cumhuriyet Halk Partisi değişirse, Türkiye değişir. Cumhuriyet Halk Partisi değişecek Türkiye değişecek. Var mıyız değiştirmeye?”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Ford Otosan’dan Türkiye’de Bir İlk Daha: Seviye-4 Otoyol Pilotu
Otomotiv dalının dönüşümüne öncülük eden Ford Otosan’ın ağır ticari araç markası Ford Trucks’ın Türkiye’de bir birinci olarak geliştirdiği ve otonom sürüşün önünü açan Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisine sahip kamyonu Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, ICA Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Etraf Otoyolu’nun özel olarak hazırladığı trafiğe kapalı otoyolda test etti. Kamyonların nakliyat faaliyetlerini otonom gerçekleştirebilmesini sağlayan bu yenilikçi teknoloji daha inançlı, daha verimli ve etraf dostu lojistiğin önünü açıyor.
Otomotiv dalının dönüşümüne öncülük eden Ford Otosan’ın bir unsur daha imza attığı Ford Trucks’ın otonom sürüşe imkan sağlayacak Seviye-4 Otoyol Pilotu işlevine sahip kamyonunu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu test etti.
Yapımını ICA’nın üstlendiği Kuzey Etraf Otoyolu’nda trafiğe kapalı biçimde gerçekleşen test sürüşüne Bakan Abdulkadir Uraloğlu’nun yanı sıra Ford Trucks’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, IC Altyapı Kümesi Genel Müdürü Serhat Soğukpınar, ICA Yavuz Sultan Selim Köprüsü Genel Müdürü Alper Akar katıldı. Yapılan test sürüşünde, Ford Trucks’ın Türkiye’de geliştirdiği Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisine sahip birinci kamyonu, lojistik merkezler ortasındaki nakliyat faaliyetlerini, güvenlik şoförünün nezaretinde otonom olarak gerçekleştirebilme potansiyelini kanıtladı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Artık elektrikli ve otonom araçlar, hayatımızın bir gerçeği. Bu hakikaten hareketle tüm yatırımlarımızın odağına mobilite, dijitalleşme ve etraf hassaslığı yerleştiriyoruz.Bu kapsamda tüm ulaşım modlarında mevcut yol kapasitelerini aktif kullanarak; seyahat müddetlerini azaltmak, trafik güvenliğini arttırmak ve güç verimliliği sağlayarak ülke iktisadına katkı sağlamak için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştırıyoruz. Hiç elbet otoyolumuzda gerçekleştirilecek test sürüşü otonom nakliyatın gelişmesi açısından kıymetli bir temel teşkil edecektir. Ülkemizde bir birinci olan bu projenin, Türkiye’de otonom araç geliştirme faaliyetlerine de öncülük edeceğine inanıyorum. Bu testlerin yapılmasına imkan veren Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Etraf Otoyolu İşletmesi İCA’ya da ayrıyeten teşekkür ediyorum. Burada geliştirilen bilgi birikimi ve edinilen deneyimin şimdiden Ford Otosan başta olmak üzere tüm proje paydaşlarına güzel olmasını temenni ediyor, muvaffakiyetlerinin devamını diliyorum.” dedi.
Ford Trucks’tan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Emrah Duman, “Ford Otosan olarak ağır ticari araç dalında dönüştürücü bir adımı atmanın heyecanını yaşıyoruz. Bugün, yalnızca bir yenilikçi teknolojiyi test etmiyor; tıpkı vakitte, Türkiye’nin mühendislik ve teknoloji alanında ne kadar büyük başarılara imza atabileceğini bir sefer daha gözler önüne seriyoruz. Bugün burada birlikte olmamıza vesile olan, yaklaşık dört yıldır üzerinde çalıştığımız Seviye-4 Otoyol Pilotu teknolojisi, bu gayelere ulaşmak için geliştirdiğimiz en değerli projelerden biridir. Otoyol nakliyatında kullanılmak üzere geliştirdiğimiz bu teknoloji sayesinde, kamyonlarımızın nakliyat faaliyetlerini büsbütün otonom bir halde gerçekleştirebilmesini hedefliyoruz. Ford Otosan olarak, mobilite ekosisteminin geleceğini şekillendiren bu cins yenilikçi tahlillerle, kesime öncülük etmeye devam ediyoruz.” dedi.
Seviye-4 Otoyol Pilotu
Otoyol nakliyatında kullanılmak üzere geliştirilen Seviye-4 Otoyol Pilotu; şerit takibi, öndeki araca nazaran suratı ve arayı ayarlama, yan şeritleri denetim edip gerektiğinde şerit değiştirme ve akabinde tekrar şeridine dönme, dur-kalk hareketleri üzere kritik sürüş davranışlarını muvaffakiyetle gerçekleştiriyor.
Seviye-4 Otoyol Pilotu, alımlı üzerindeki ileri teknoloji eseri sensörlerle etrafını algılıyor, hareketlerini planlıyor ve planlanan rota üzerinde aksiyonlarını gerçekleştiriyor. İşlev; algılama, lokalizasyon, etraf modeli, karar verici, sürüş planlama ile denetimci üzere yazılım bloklarından oluşuyor.
Yeni kuşak bu teknoloji; verimlilik, güvenlik ve sürdürülebilirlik açısından pek çok avantaj sunuyor. Lojistikte artan talebe bağlı maliyetleri düşürürken, araçların günlük kullanım mühletini artırarak daha yüksek verimlilik sağlıyor. Ayrıyeten operasyonları optimize ederek, insan yanılgılarından kaynaklanan kazaları en aza indirmeyi ve yakıt tüketimini yüzde 10’lara varan oranda azaltmayı hedefliyor. Ford Trucks, bu işlev ile ağır ticari araç şoförü eksikliğinden kaynaklanan lojistik tedarik problemine da tahlil getirmeyi amaçlıyor.
Yeni senaryolar da test edilecek
Ford Trucks, ‘Generation F’ vizyonuyla sıfır emisyonlu, temaslı ve otonom teknolojilerle büyük bir dönüşüm başlattı. Bu vizyonun bir kesimi olarak Ford Trucks, otonom sürüş teknolojisinin ağır ticari nakliyecilikte kullanımı için 2020’den bu yana Düzey 4 Otoyol Pilotu teknolojisi üzerinde çalışıyor.
Ford Otosan mühendisleri geliştirdikleri yapay zekâ ve robotik algoritmalarını bütüncül bir yazılım mimarisine entegre ettikten sonra Seviye-4 Otoyol Pilotu geliştirme faaliyetlerini simülasyon ortamında ve trafiğe kapalı otoyolda fizikî araç üzerinde son bir yıldır test ederek gerekli doğrulamalarını tamamladı. Bu noktada Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Etraf Otoyolu İşletmecisi ICA’nın Akıllı Ulaşım Sistemleri (AUS) ismini verdiği teknolojisinden de yararlanıldı. Seyahat müddetlerinin azaltılması, trafik güvenliğinin arttırılması, mevcut yol kapasitelerinin optimum kullanımı, mobilitenin arttırılması, üzere hedefler doğrultusunda geliştirilen, kullanıcı-araç-altyapı-merkez ortasında çok istikametli data alışverişi ile izleme, ölçme, tahlil ve denetim içeren AUS sayesinde Ford Trucks’ın Seviye-4 Otoyol Pilotu trafiğe kapalı alanda tüm testleri muvaffakiyetle gerçekleştirdi. Ford Trucks, geliştirme ve doğrulama çalışmaları sonucunda, bir kamyon şoförünün günlük sürüşünün yüzde 90’ını karşılayacak, olağan sürüş şartlarında şoför dayanağına muhtaçlık duymadan kendi kendine yol alabilen bir araç teknolojisi geliştirmiş oldu.
Sonraki kademede, Ford Trucks’ın Seviye-4 Otoyol Pilotu trafiğe açık otoyollarda güvenlik şoförü eşliğinde birinci deneme sürüşlerine başlayacak. Bu deneme sürüşleri ile farklı senaryolar tespit edilip tahlil edilecek; tıpkı vakitte, emniyet şeridine yanaşma, gece şartlarında sürüş, makus hava şartlarına ahenk sağlama ve acil durum hareketleri üzere yeni davranış setlerinin her evrede geliştirilmesi de hedeflenecek.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Havuzdan maymun çiçeği virüsü bulaşır mı?
Virüsün ana bulaş yolları göz önüne alındığında, yüzme havuzları, deniz yahut başka su kaynakları yoluyla bulaşma riskinin düşük olduğunu lisana getiren Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Yüzme havuzlarında kullanılan klor düzeyleri, virüsü etkisiz hale getirir. Lakin, yüzme sırasında lezyonları olan biriyle direkt cilt teması risk oluşturabilir.” ikazında bulundu.
Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık ve İsimli Bilimler Enstitüsü Biyogüvenlik Anabilim Kısmı Lideri Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, havuz, hamam ve kaplıca üzere alanlarda maymun çiçeği virüsünün bulaşma riskine dair bilgiler verdi.
Maymun çiçeği virüsü havuzda yayılabilir mi?
Maymun çiçeği (mpox) virüsünün, temel olarak enfekte bir kişinin deri lezyonları, beden sıvıları yahut uzun vadeli teneffüs damlacıklarına maruz kalma yoluyla bulaştığını hatırlatan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Virüsün ana bulaşma yolları göz önüne alındığında, yüzme havuzları, deniz yahut öteki su kaynakları yoluyla bulaşma riski epey düşüktür. Lakin, yüzme sırasında lezyonları olan biriyle direkt cilt teması risk oluşturabilir.” dedi.
Maymun çiçeği virüsünün klorlanmış su üzere dezenfekte edilmiş ortamlarda hayatta kaldığına dair bir delil olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Yüzme havuzlarında kullanılan klor düzeyleri, virüsü etkisiz hale getirir. Bu nedenle, düzgün biçimde bakımı yapılan havuzlar genel olarak inançlıdır.” formunda konuştu.
Belirtileri olan şahıslar yüzme alanlarına girmemeli
Hamam yahut kaplıcalar üzere öbür su kaynakları hakkında da spesifik bilgiler olmadığını lisana getiren Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Genel olarak uygun halde bakımı yapılan su kaynaklarının virüsün yayılması açısından düşük risk taşıdığı kabul edilir.” dedi.
Hijyen açısından, yüzme havuzlarında suyun uygun formda dezenfekte edilmesi ve yüzeylerin sistemli olarak temizlenmesinin kıymetli olduğunu da kelamlarına ekleyen Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, belirtileri olan şahısların toplu yüzme alanlarına girmemesinin bulaşmayı önlemek açısından kritik olduğuna dikkat çekti.
Ortak kullanılan eşyalarla temas sonrası eller yıkanmalı
Yetkililerin, maymun çiçeği belirtileri gösteren şahıslarla yakın temastan kaçınılmasını önerdiğini hatırlatan Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu, “Kişisel hijyenin sağlanması, yüzeylerle yahut ortak kullanılan eşyalarla temas sonrası ellerin yıkanması üzere tedbirler virüsün yayılma riskini azaltabilir. Halk sıhhati açısından, semptomları olan şahısların izole edilmesi ve hastalığın bulaşıcılık müddeti boyunca toplumdan uzak durmaları önerilir. Özetle, maymun çiçeği virüsünün su yoluyla yayılma riski düşük olsa da hijyen kurallarına dikkat etmek ve enfekte şahıslarla direkt temastan kaçınmak kıymetlidir.” diyerek kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
News
